güne erken başlamak her zaman güzel bir günün habercisi olmuyor ne yazik ki, tostunuzu ve çayınızı salona getirip günün haberlerini dinlemek için televizyonu açtığınızda, kan dökmenin erdem sayıldığı, yakından dinlerseniz maymun kahkahalarını duyabileceğiniz, şık giyimli haber spikerlerinin anlattığı bir bilim kurgu hikayesi ile karşılaşıyorsunuz şu günlerde.
ama bazen, arada sırada işte, sizin gibi düşünen insanlar da çıkıyor karşınıza ve bir parça da olsa rahatlıyorsunuz, köşesinin adını çok beğendiğim (Aile Albümü) çünkü her yazısında ailemden biri gibi hissettiğim
Yıldırım Türker, en azından bir sonraki sabah haberlerine kadar kendimi iyi hissetmemi sağladı yine;
Evet. Kara harekâtı başladı.
Hayatı teferruat olarak görenler bayram ilan ettiler yine.
Başta büyük gazete olmak üzere medyamızda sevinçli bir telaş görünüyor. 'Karakışta Güneş Doğdu' idi dev sürmanşeti büyük gazetenin. Yollar ve köprülerin imha edildiğini, 30-40 kilometre içeriye girildiğini duyuruyordu. Logosunun hemen yanıbaşında da kara bir kutu içinde 'İlk Gün' başlığının altında skor belirtiliyordu. '44 terörist öldürüldü.' Altında, '5 asker şehit.'
Ana akım medyanın bu nefesimizi tutmuş beklemekte olduğumuz savaşı muştulayışında zorlu bir milli maç 'zaferini' ilan edişindeki fanfarlı üslup okunuyor. Nihayet. Mehmetçik. Bozgun. Kaçacak delik arayan terörist. Hedef. Sıkça kullanılan kelimeler.
Bu korkunç tefrika, tirajları hoplatacaktır mutlaka. Her gün kalkar kalkmaz gazeteyi kapıp skora bakmamız gerekiyor besbelli. 44'e 5, ikinci günde 79'a 7 oldu. Ara açıldı. PKK'nın artık Mehmetçik'e yetişmesi imkânsız. Zafer!
İnsan hayatının skorlara yazıldığı uğursuz bir dönemden daha geçiyoruz işte.
1 yorum:
neyseki jimi hendrix diye bir i de var: "önemli olan kimin çoğunluk olduğu değil, kimin haklı olduğu."
Yorum Gönder