Perşembe, Aralık 25

bütün kızlar yıprandık

ben de dahil ofisteki bütün kızlar toplandık, hepimiz daha ince olmak için tutuşuyoruz, önümden geçen ayva tatlıları, fıstıklı çikolatalar, hatta geçmeyenler bile ağzımın suyunu akıtıyor.. bi tanesi geldi dedi ki, "göz altlarımdaki morluklar var ya" dedi "hangi morluk" dedim, "işte" dedi, ben de "saçmalama ya, onlar morluk mu asıl benimkilere bak" dedim, bu hep böyledir, sizin dışınızda kimsede bi sorun yoktur, kilo vermeye çalışan kızların aslında hiç bir fazlalığı yoktur, bir tek siz, onların kalçası yoktur, selüliti yoktur, göz altlarında morlukları yoktur bir tek sizin vardır, merak etmeyin onlar da sizin gibi düşünürler ve sizin bu inceliğinize rağmen neden kilo vermeye çalıştığınızı anlayamazlar,
ama bir yaşa gelinince, tabi kendini nasıl iyi hissediyorsa, denmeye başlanıyor, iyi hissedebilmek için uğraşmanın bir sonu varmış gibi, kendini iyi hissetmenin "hah işte şimdi oldu" diyebilmenin olanağı var mı acaba cidden, ne demiş bülent somay "7.Halbuki eksik olanın hiç olmamış olduğu düşüncesi tüylerimizi ürpertiyor. Baştan yenik başladığımız bir maç gibi. Üstelik başkalarında o eksik olmayabilir de. (İçiniz rahat etsin, böyle bir ihtimal yok.)"
peki ben bu okuduklarımdan, yazdıklarımdan bir ders çıkaracak mıyım, yarın istediğim bütün çikolataları, ayva tatlılarını miğdeye indirecek miyim!?
kocaman bir HAAAYIR!

Hiç yorum yok: